CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçmişte Türkiye’nin Ortadoğu’nun en güvenilir ülkesi olduğunu belirterek, “Türkiye artık güvenilir bir ülke olmaktan çıktı. Ancak birçok uluslararası kuruluş ‘gelin sorunu çözün’ diyerek Türkiye’nin kapısını çalıyordu. sorun’. Halkımız bağırıyor.” “Arabulucu mu olalım? Bu sesi kimse duymuyor” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, geçen hafta yaptığı konuşmada, İstanbul’da bir Cumhuriyet Başsavcısı’nın Ankara’ya yazdığı dilekçeyi gündeme getirdiğini belirterek, “Ben de onun dilekçesinden ‘yargı içinde çeteler oluşturuldu’ dedim. Devlet geleneğinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinde bir başsavcı Ankara’ya dilekçe yazarak ‘Yargı içinde çeteler oluştu’ demedi ama iş bu noktaya geldiyse ve bir savcı diyorsa’ Yargı içinde çeteler oluştu’ demek, çıkmaza girmiş demektir. Yani devletin temellerinin sarsıldığını hepimiz kabul etmeliyiz. Bunu ifade ettim. Mektubun can alıcı noktalarını okudum. Sonrasında Habere erişim yasağı var, ‘kimse duymasın’ diye getirdiler. Hemen şimdi sokağa çıkın, Hakkari’ye, Trabzon’a, Kırklareli’ne, Kırıkkale’ye gidin, her vicdanlı vatandaşa sorun: ‘Türkiye’de adalet var mı?’, ‘Türkiye. ‘Türkiye’de adaleti mahkemeler mi dağıtıyor?’ “Hayır adalet yok” diyoruz. Adaletin olmadığını biliyoruz. Cesur bir savcının bunu ifade etmesi tarihimiz açısından çok önemli. Bu dilekçe, Türkiye’nin tarihini yazacak olanlar için önemli bir belge olarak önümüzde duruyor. “Aslında yeni kurulan çetelerin FETÖ’nün çetelerine merhamet edecek seviyeye geldiğini dilekçesinde yazmak zorundaydı” dedi.
‘DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SIRADAN BİR BAKANLIK DEĞİLDİR’
Kılıçdaroğlu, tüm dünyanın gözü önünde Filistin’de masum çocukların katledildiğini, kadınların katledildiğini, yaşlıların öldürüldüğünü belirterek, “Bir hastane bombalanır mı? Bir insan deliyse, kendine düşkünse” dedi. Başkan, hastaneyi de bombalayacaklar. Dünyanın gözü önünde bunu yapmak 21. yüzyılın en güzel şeyidir.” En büyük ayıplardan biridir. Kadınlar ve çocuklar öldürülecek ve kimse sesini çıkarmayacak. Geçmişte Ortadoğu’nun en güvenilir ülkesi Türkiye’ydi. Cumhuriyeti biz kurduk, mazlum ülkeler de kurdu. İnsan hakları konusunda önemli adımlar attık. Türkiye artık güvenilir bir ülke olmaktan çıktı. Meğer birçok ülke hükümetlerarası örgüt ‘gelin sorunu çözün’ diyerek Türkiye’nin kapısını çalıyordu. Halkımız ‘Arabulucu olalım mı?’ diye bağırıyor. “Bu sesi kimse duymuyor. Türkiye dış politikada güvenilir ülke olmaktan çıktı. Dış politika milli olmalı. Dış politikayı iç politikadan ayırmazsanız güveni kaybedersiniz. Geçmişte Türkiye sorunları çözmeye davet ediliyordu. Halkımızın arabuluculuk çağrısına kimse kulak vermiyor. Sesi dinlenen bir ülke. “Bu noktaya geldik. Artık arabuluculuk görevini Katar’a verdiler. Öyle bir dil kullanıyoruz ki sözlerin nereye gideceğini hesaplamıyoruz, birilerinin canını acıtıyoruz” dedi.
‘GÜVENİ TEMELDEN SARSIYORUZ’
Amerika’nın 2 uçak gemisi gönderdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Erdoğan bağırıyor: ‘Senin burada ne işin var?’ Şimdi şunu sormuyor muyuz: ‘Damadınızın bir ABD savaş gemisinde ne işi var?’ İkili oyun oynamayacaksınız. Damadınıza, akrabalarınıza, neyi, nasıl yaptığına bakacaksınız. Dışişleri Bakanlığı sıradan bir bakanlık değil, Türkiye’nin dış politikasını belirliyor. Diyordu ki: ‘Bu can bu bedende kaldığı sürece bu rahibi teslim etmeyeceğim’ dediniz ve siz onu hemen teslim ettiniz. Kim size güvenecek? Dışişleri Siyasete güven kaybı çok temel bir kayıptır. Halkı kışkırtacaksınız. Mavi Marmara’da, ‘Giderken bana sordun mu?’ diyeceksiniz. Tanıdığı bir adamı Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmek üzere büyükelçi olarak görevlendirirseniz o ülke ‘Türkiye? Onlara asla güvenilmez’ der. “İnancın temellerini sarsıyoruz” dedi.
‘100. YILINI COŞKUYLA KUTLAYACAĞIZ’
Cumhuriyetin 100’üncü yılını büyük bir coşkuyla kutlamamız gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Çiftçiden baroya, sanatçıya kadar toplumun her kesimi bu duyarlılığı paylaşmalı. Sevincimizi paylaşmalıyız. ‘Biz kurduk’ demeliyiz.” 100 yıl önce 2. yüzyıla adım atıyoruz’. Öncelikle Mustafa Kemal Atatürk ve bu yolda şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Onlar Türkiye’yi yaratan insanlardır. Bakanlığın yaşadığı felaketi anlattım. Dışişleri, ‘Filistin’de çocuklar ölüyor, festivali erteleyelim’ diyorlar. Festivalden ne anlıyorlar? Festival demek Anıtkabir’e gitmek demek, törenler düzenleyip kutlamak, anmak demek. Büyükelçi Cumhuriyet kutlamayı erteledi ama düğüne gitti. Fotoğrafa baktım, bu büyükelçi olamaz. İki eliyle süt döken kediye benziyor, ‘Vallahi bu elçi olamaz’ dedim. Aradım ve ‘Bu kim?’ diye sordum. “Eğer Türkiye’de Dışişleri Bakanlığı’nı bu duruma sokarsanız itibarımıza gölge düşürürsünüz. Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız. Cumhuriyet bizim cumhuriyetimizdir, bu cumhuriyeti hep birlikte kutlayacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin olduğu her yerde kutlamalar olacağını belirterek, “Belediyelerimiz nerede olursa olsun her yer bayrağımızın renginde kırmızı beyaz olacak ve Cumhuriyetin 100. yılı turnuvalar, konserler ve yürüyüşlerle kutlanacak. Bir şenlik havasında. Yani Cumhuriyet Halk Partisi 100’üncü yılımızı coşkuyla kutlayacak.” “Halkımızla birlikte kutlayacağız. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi 100. yılını kutluyor.”
