
ABD basınından ABC News’e konuşan kaynakların iddiasına göre Ukrayna barış anlaşmasının şartlarını kabul etti.
‘ZELENSKIY ABD’YE GİDECEK’
Konuya dair resmi açıklama henüz yapılmazken geçtiğimiz saatlerde Ukrayna Ulusal Güvenlik Danışmanı Rustem Umerov, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin planı görüşmek ve anlaşmayı en erken tarihte tamamlamak için ABD’ye gideceğini duyurmuştu.
‘TÜRKİYE ARABULUCU OLABİLİR’
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Ukrayna ile olası barış müzakerelerinde Türkiye’nin arabulucu rol üstlenebileceğini söylemişti.
Lavrov, Rusya’nın Washington’dan, Avrupa ve Ukrayna ile koordinasyon sürecinin sürdüğü “Trump planının” bir versiyonunun kendilerine resmen iletilmesini beklediğini belirtti. “Ortaya saçılan belgelerin büyük bölümünün medya manipülasyonunu körüklemek amacıyla kasıtlı olarak sızdırıldığını düşünüyoruz” diyen Lavrov, bu süreçte Trump’ın çabalarını baltalamaya yönelik adımlar atıldığını vurguladı. Rus bakan, ABD ile iletişim kanallarının açık olduğunu, Moskova’nın planın resmi halinin gönderilmesini beklediğini de sözlerine ekledi.
‘AMERİKALILAR İLE İLETİŞİME GEÇECEĞİZ’
Kremlin Sarayı Sözcüsü Dmitriy Peskov ise ABD’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sonlandırmaya yönelik barış planı taslağına ilişkin, “Zamanı geldiğinde Amerikalılarla iletişime geçecek ve resmi olarakbilgiedineceğiz. ABD Başkanı Donald Trump’ın taslağı şu an önemli olan tek şey, müzakereler için çok iyi bir temel oluşturabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazartesi günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra Rusya-Ukrayna Savaşı ile bölgesel ve küresel gelişmelerin detaylı şekilde ele alındığını duyurmuştu.
Erdoğan, görüşmede Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi bugün de taraflar arasında doğrudan teması kolaylaştıracak, bölgeye kalıcı barışın kapısını açacak her türlü diplomatik çabaya katkı sunmaya hazır olduğunu vurgulamıştı. Ankara’nın kriz dönemlerinde oynadığı yapıcı rolün bir kez daha altı çizilirken, Türkiye’nin arabuluculuk kapasitesinin yeniden gündeme gelmesi diplomatik çevrelerde dikkat çekti.